T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / ÇANKAYA - Tapu Kadastro Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Okulumuzda Yapılan Törenle Kutlandı

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Okulumuzda Yapılan Törenle Kutlandı

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü programı kapsamında okulumuzda yapılan program saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Programa Okul Müdürümüz Sakin ÇIPLAK, Müdür Yardımcılarımız Gülbahar AKKAŞ ve Ali GÖZEL, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz katıldı. Okul Müdürümüz Sakin ÇIPLAK’ın günün anlam ve önemi belirten konuşmasını yaptı. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Gününün öneminden bahseden Okul Müdürümüz Sakin ÇIPLAK şunları söyledi:

“Öyle bir zaferdir ki Çanakkale, bizi parçalama hırsına bürünmüş düşman ordusunun geldiği gibi gittiği bir zafer...  "Hey on beşli, on beşli" diye nice annelerin ağladığı, giden çocukların geri dönmediği, okulların mezun veremediği, kanların döküldüğü ve döküldüğü yerin vatan toprağı olduğu bir zafer... Anafartalar, Conkbayırı, Seddülbahir, Arıburnu'ndan saldırıp da geri püskürtülen düşman askerlerine geçit vermeyen zaferdir, bir destandır Çanakkale!

Kutlu geçmişimizin yiğitliklerini ve bir inanç uğruna hayatlarını feda eden şehitlerimizin eşsiz mirasını canlı tutmak ve sonsuza kadar yaşatmak için böylesi bir anma programı hazırladık.

Bir hilal uğruna toprağa düşen kahramanlarımızın manevi hatıraları inşallah hem gönlümüzde hem de okulumuzda dünya durdukça yaşayacaktır.

Minnetle, niyazla, duayla andığımız şehitlerimiz bizim kutup yıldızımızdır, inanç ve ilham kaynağımızdır.

Tüm şehitlerimiz, milletimizin en ihtiyaç duyduğu zamanda fani bedenini vatanın birliği ve selameti uğruna feda etmekten bir an olsun kaçınmamıştır.

Şehitlerimiz ölüm karşında dik duruşlarını, vakur bakışlarını ve cesaret yüklü tavırlarını hiç bozmamışlardır.

Şehadet pınarından kana kana içmek uğruna kendilerini Türk milletinin varlığına armağan ettiler.

Hepsinde vakar, hamiyet, vicdan, iman ve haysiyetin en üstün örnekleri vardı.

Zorluklara çelik gibi inançlarıyla, çilelere imrenilecek sabırlarıyla karşı durdular.

Kalplerinden Allah aşkı, dillerinden Peygamber sevgisi, nidalarından millet sevdası hiç eksik olmadı.

Millet sevgisinde benliklerini eriterek günübirlik heveslerin ötesine ulaştılar ve ilkelerini mananın doruklarına taşıdılar.

Girdikleri meşakkatlerle dolu yolda Türk milletinin her değerini sahiplendiler, bayraklaştırdılar.

Her biri Mete Han’da buldu kendisini.

Ötüken’de soluklandılar, Orhun’un kaynağından içtiler, Buhara’da, Semerkant’ta, Tebriz’de, İsfahan’da, Viyana’da, Adriyatik kıyılarında düşlerini gezdirdiler.

Çin sarayını basan Kürşat’ın kırk yiğidini örnek aldılar ve yufka yüreklilerle çetin yolların aşılmayacağını hiç unutmadılar.

Seyit Onbaşı oldular, 150 okkalık top mermisini omuzladılar.

Yahya Çavuş oldular, Çanakkale’de ayağa kalktılar.

Destan oldular, fetihleri müjdelediler.

Bayrak oldular gönderde dalgalandılar, marş oldular dillerden düşmediler.

Şehit oldular, Türk milletinin manevi varlığında ülkülerini buluşturdular.

Doğu Türkistan’ın hüzünleriyle dertlendiler.

Müslüman kardeşlerimizin acılarıyla kederlendiler.

Uhut’un hayal kırıklığını derinlerinde hissettiler.

Peygamberimizin tebliğine samimiyetle bağlandılar.

Önderimiz Atatürk’te yöntemlerini buldular ve zihinlerine nakşettiler.

Kolay bir hayat değildir onların ki.

Nitekim kolayı, rahatı, konforu, lüksü tercih etmediler ve bunlara da özenmediler.

Ellerini semaya açarak, sefayı dışlayarak erken yaşlarda Hakk’a yürüdüler.

Yolları yolumuz, anıları rehberimizdir.

Hedefleri sabırla adımladığımız ve mutlaka varacağımız nurlu ufuktur.

Bizim idealimiz, sesimiz, sözümüz ve her şeyimiz Türk milletinin birliğini, ebediyete kadar varlığını ve bağımsızlığını sağlamak üzerine şekillenmiştir

Bunun için dün fitnenin, şirretin, iftiraların ve kurşunların hedefindeydik. Bugün de öyleyiz

Düne kadar doğuda ve güney doğuda terör gurupları ile bizlerin huzuru için çatışan Mehmetçikler, bu gün de bizler huzur içerisinde güven altında yaşayabilelim diye sınır ötesinde terör ve teröristlerle çatışma halindedirler.

Bu terörün sıradan adlandırılacak bir terör meselesi olmadığını artık kavramalıyız. Bu uluslararası bir projedir ve amaç; dün Filistinde, Yemende, Bingazide, Trablusta,   Galiçyada, Çanakkalede, Anadolunun işgalinde yapamadıklarını yarım bıraktıklarını tamamlamak üzere hazırlanan uluslararası bir proje.

Zaten asla Tekbaşlarına gelemediler, hep haçlı seferleri gibi bir güruh halinde saldırdılar. Mert olamadılar hep pusu, tezgah, mayın, canlı bomba, el yapımı patlayıcı gibi namert yolları tercih ettiler.

Bizi yenemeyeceklerini anlayanlar, yıldıramayacaklarını görenler, bezdiremeyeceklerini düşünenler, tezgâhlarla, senaryolarla ve oyunlarla üzerimize gelmektedirler.

Hilalin surunda gedik açmak, bölünmüş Türkiye’nin kurdelesini kesmek ve Türk milletini parçalamak için bizi etkisizleştirmek ve itibarımızı yere çalmak istemektedirler.

Ancak şunu hesap edemediler; Bu milletin Mehmedi, Mehmetçiği bitemez. Onlar topyekün saldırdıkça bu oyunu bozan bizde de genelde bir kişi olmuştur. Yahya Çavuş gibi, Seyit Onbaşı gibi, Ömer Halis Demir gibi, Şahin Bey gibi, Hasan Tahsin gibi, Sütçü İmam gibi, Erzurumlu Kara Fatma gibi, Nene Hatun gibi, Yörük Ali Efe gibi, Demirci Mehmet Efe gibi, Şerife Bacı gibi, erkek kılığında çatışan Halime Çavuş gibi.  Bu gün de kahramanlarımız, cesurca mücadelelerini sürdürmektedirler.

Dün birliğin, bütünlüğün teminatıydık, bugün ve yarın da ne pahasına olursa olsun yine öyle olacağız.

Dün bölücü ve yıkıcı ideolojiye set çekmiştik, fani bedenlerimizi bent yapmıştık, yine aynısını yapmaya çabalayacağız.

Şehitlerimiz boşuna toprak olmadı.

Ecdadımız ‘Ya Allah Ya Bismillah’ diyerek boşuna cenk meydanlarında kanını dökmedi.

Bu vatan; ucuz pazarlıklarla, bağışlarla, lütuflarla ve müzakere masalarıyla kurulmadı; bu yollarla da asla bölünmeyecektir.

Aksi takdirde hiçbir şehidimizin yüzüne yarın mahşer yerinde bakamayız.

Biz ne tertiplerle yılarız, ne tezgâhlarla yolumuzdan döneriz.

Ne tehditlerle doğrularımızdan cayarız, ne de komplolarla her melaneti sineye çekeriz.

Bunları, manevi huzurlarında bulunduğumuz şehitlerimizin muhterem hatıralarından aldığımız güçle haykırıyoruz

Biz varız, var olacağız.

Ayaktayız, asla düşmeyeceğiz.

Azimliyiz, asla vazgeçmeyeceğiz.

Şehidimiz, gazilerimiz emin olsun ki, belayı, melaneti, ihaneti, teslimiyeti ve tehditleri yok etmek için her şeyimizle hazırız.

Başaracağız ve kötülüğü yeneceğiz, fitneyi mağlup edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Türk milletinin varlığı ve devamlılığı için Hakk’a ulaşan tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum.

Kabirleri nur, mekânları cennet, ruhları şad olsun” dedi.

Daha sonrasında öğrencilerimizin hazırladığı şiir ve saz eşliğinde şarkılar ile son buldu.

18-03-202518-03-202518-03-202518-03-202518-03-2025

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 18.03.2025 - Güncelleme: 18.03.2025 14:37 - Görüntülenme: 229
  Beğen | 18  kişi beğendi